Gazi Mustafa Kemal Atatürk; ülkesinin her alanda ilerlemesi için bilimi, aklı, eğitimi ve üretimi temel almış, milletine güvenen bir lider olarak geleceği genç kuşaklara emanet etmiştir. ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ diyerek, devletin varlığını milletin ortak iradesine dayandıran bir anlayış ortaya koymuştur.
Bugün bizlere düşen görev, bu inancı diri tutmak, Cumhuriyetin kazanımlarını koruyup güçlendirerek daha ileri taşımaktır. Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefiyle daha güçlü, daha bağımsız, daha iddialı bir geleceğe yürümektedir. Savunma sanayinden enerji yatırımlarına, milli teknoloji hamlesinden dış politikada aktif rol üstlenen bir devlete dönüşen Türkiye; Atatürk’ün ‘muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma’ hedefini somut adımlarla gerçekleştirmektedir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı; üretimi önceleyen, milli ekonomiyi güçlendiren, toplumun her kesimini kapsayan bir kalkınma vizyonuyla şekillenmektedir.
Bu tarih, geçmişimizi anmanın yanında, geleceğe nasıl yürümemiz gerektiğini de hatırlatan özel bir duruştur. Vefatının 87’nci yılında, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve vatanımız uğruna fedakarca şehit olan tüm kahramanlarımızı rahmetle, saygıyla ve şükranla anıyorum.